
Hüseyin Kurt
Beluçistan ve PKK: Farklı Yapılar, Benzer Yöntemler mi? Jeopolitik Bir Paralellik Analizi
Dünyada bazı ülkeler vardır; tarihsel birikimle, kültürel süreklilikle, yerli bir medeniyetin içinden doğar. Bazı ülkelerse masa başında, cetvelle, kodla, harflerle inşa edilir.
Pakistan, bu ikinci gruba giren sonradan kurulmuş, tarihi bir derinliği olmayan yapay bir devlettir.
İsmi bile bunu anlatıyor: Punjab, Afghania, Kashmir, Indus-Sindh ve Balochistan.
Bölge isimlerinin baş harflerinden uydurulmuş bir isim: P-A-K-İ-STAN.
Bir medeniyet adı değil; bir jeopolitik mühendislik ürünü.
1947’de İngiltere, Hindistan’dan çekilirken Müslüman nüfusun bir kısmını bu yeni yapının içine sıkıştırdı. Kurucu lider Muhammed Ali Cinnah, Hindistan’daki Müslümanları ayrı bir çatı altında toplamayı hedefledi. Ama bu çatının altında nefes almak herkes için mümkün olmadı.
Bugün, o harflerden biri artık o yapıya ait olmak istemiyor.
Beluçistan, Pakistan’dan bağımsızlık ilan etti ve Birleşmiş Milletler’e başvurdu.
Bu sıradan bir “ayrılıkçı hamle” değil.
Beluçların bu isyanı aniden doğmadı. 19. yüzyılda İngiliz sömürgeciliğine karşı direnen Kalat Hanlığı’nın devamı niteliğindeki bu halk, 1947’de Pakistan’a zorla dahil edildi. O tarihten bu yana ekonomik sömürü, kültürel asimilasyon ve siyasi dışlanma ile karşı karşıya kaldılar.
Gwadar Limanı gibi mega projeler, Çin'in “Kuşak ve Yol Girişimi”ne hizmet ederken Beluç halkına hiçbir fayda sağlamadı. Zengin doğal kaynaklar doğalgaz, altın, bakır İslamabad ve Pekin’e akarken, bölge halkı yoksulluk içinde yaşamaya zorlandı.
Bugün ilan edilen “Demokratik Beluçistan Cumhuriyeti”, bu uzun tarihsel birikimin patlama noktası.
Yazının merkezine oturan bir diğer mesele ise İran’daki 12 milyon Beluç.
Sistan-Belucistan eyaleti, ülkenin en yoksul ve en dışlanmış bölgelerinden biri.
Sünni kimlikleri nedeniyle hem etnik hem mezhepsel baskıya uğrayan Beluçlar, yıllardır İran devletiyle gizli bir savaş yürütüyor.
Jaysh al-Adl gibi silahlı gruplar, İran güvenlik güçleriyle sık sık çatışmalara giriyor. Pakistan’daki ayrılıkçı hamle, İran’daki Beluçlar için de bir domino taşı olabilir. Bu da sadece İslamabad-Tahran hattını değil, Çin’in güvenlik koridorlarını da etkiler.
Bu noktada Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) haritasına geri dönmek gerekiyor.
2000’li yıllarda ABD’nin açıkladığı ve bölgede birçok çatışmayı besleyen bu BOP dayatması projede, “Free Balochistan” açık şekilde işaretlenmişti.
Beluçistan sadece etnik bir mesele değil, Çin’in Kuşak ve Yol girişiminin kalbinde yer alan bir düğüm noktası.
WikiLeaks belgeleri, ABD diplomatlarının Beluç liderlerle temasta olduğunu gösteriyor. İsrail basınında sıkça yayımlanan “Yeni Ortadoğu Haritaları”, Beluçistan’ı bağımsız bir devlet olarak gösteriyor.
Hindistan, Keşmir meselesi nedeniyle Pakistan’a karşı bu kartı oynamaya başladı bile. Baloch Welfare Association’ın (Hindistan merkezli Beluç diaspora örgütü) Hindistan’dan yaptığı BM çağrısı, bu stratejinin diplomatik ayağı.
Beluçlar da Peştunlar gibi Hint-İran dil ailesine mensup olup Kürtlerle dilsel ve etnik açıdan akraba topluluklardır.
Yöntemleri de benzerleşiyor.
Beluçistan Kurtuluş Ordusu’nun (BLA), terör örgütü PKK’nın şehir ve kırsal çatışma yöntemlerinden etkilendiği yönündeki iddialar dikkat çekiyor.
Ancak uluslararası desteğe gelince, dengeler değişiyor: Kürt hareketi daha görünür haldeyken, Beluç hareketi son döneme kadar daha geride kalıyordu.
Peki bu gelişmeleri Türkiye’den nasıl okumalıyız?
Bir yanda BOP’un sözde “Özgür Kürdistan” haritası, bir yanda terör örgütü PKK ile bağlantılı olan Beluç örgütleri.
Mesele sadece güvenlik değil; jeoekonomik hesaplar da var.
Yıllar önce masa başında cetvelle çizilen sınırlar, halkların iradesini dikkate almadığında kırılır.
Beluçistan isyanı, BOP’a hizmet edecek şekilde Pakistan’da ve İran’da parçalanmayı ve iç savaşı tetikleyebilir.
Ama aynı zamanda, jeopolitik mühendislik masalarının yeni hamlesi de olabilir.
Gerçek, ne sadece halkların isteği ne de sadece büyük güçlerin planı.
Bugün haritalar konuşuyor, ama o haritaları çizenler halklar değil, çıkar odakları.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.