Alparslan Güler

Alparslan Güler

Pakistan-Hindistan savaşından alınacak dersler

Bu savaşın en önemli neticesi Şanghay İşbirliği Örgütünün iflas etmesidir. Örgütün iki üyesi resmen savaştılar. Birbirlerinin şehirlerini bombaladılar. Ve bunu daha diplomaside gidilecek yol varken, bütün alternatifler tüketilmemişken yaptılar. Şanghay İşbirliği örgütü adına daha da beteri, örgütün güçlü üyeleri arabuluculuk yapacaklarına tarafları desteklediler. Çin Pakistan’a, Rusya Hindistan’a arka çıktı. Bu savaş münasebetiyle Çin ve Rusya’da güç kaybetti. Artık müttefikleri bu iki devlete savaştan öncesi kadar güvenemez.

NATO 77 yıl önce kuruldu. Aralarında büyük sorunlar olan üyeleri var. Bazı üyeleri defalarca savaşmış. Ayrıca NATO’nun üye sayısı ŞİÖ’ den çok daha fazla. Buna rağmen bugüne kadar buna benzer bir sorun yaşanmadı. ŞİÖ bu savaştan sonra hiçbir üyesinde güvende olduğu hissini tesis edemez.

Yeni Delhi’nin iddiasına göre Pakistan Hindistan’daki terör faaliyetlerini destekliyor. Bu iddia doğru olabilir zira Pakistan’ın bu konuda sicili berbat. Taliban’ı dünyanın özelliklede Afganistan Türklerinin başına kim bela etti? Üsame Bin Laden nerede yakalandı? İddialar yanlışta olabilir zira Delhi’deki şoven iktidar her olumsuzluktan Pakistan’ı ve Hindistan Müslümanlarını sorumlu tutuyor.

Hindistan terör saldırılarından sonra İndus nehrinin sularını kesti. Bu yaptırım Pakistan için ölüm demek. Zira topraklarının %80’i İndus nehrinin sularıyla sulanıyor. Taraflar İndus nehrinin sularıyla ilgili olarak anlaşamazlarsa sık sık karşı karşıya gelirler.

Uluslararası otoritelere göre hava muharebelerinde Pakistan üstündü. Bunun anlamı uçak, füze ve füzesavar teknolojilerinde Çin’in ABD ve Avrupa’dan geri olmadığıdır. İnsansız hava araçlarıyla yapılan operasyonlarda Pakistan’ın daha başarılı olması, Türkiye’nin bu segmentte İsrail’den daha üstün olduğu şeklinde yorumlandı. Çok sayıda Hintli general, strateji uzmanı ve siyasetçi Hindistan’ın havada etkili olamamasından Türkiye’yi sorumlu tuttu. Pakistan ordusunu Türk subaylarının eğittiğini, İHA’ları Türklerin kullandığını, Keşmir’e 3000 Türk askeri gönderildiğini iddia edenlerin yanında Türkiye’ye nükleer saldırı yapmayı i önerenler dahi oldu. Bizim için önemli bir başka nokta S-400’lerin Pakistan’ın uçakları ve füzeleri karşısında başarısız olması.

Pakistan’a olan yakınlığımızdan dolayı Hindistan bizi düşman olarak görüyor. 1,5 milyar nüfuslu, hızlı büyüyen ve ABD ile Avrupa’da çok güçlü lobileri olan bir devletle bu durumda olmamız doğru değil. Bunun Pakistan’a da faydası yok. Hintliler bizi düşman olarak gördüklerinden Suriye’de İsrail’i, doğu Akdeniz’de Yunanistan’ı destekliyorlar. İkinci Karabağ savaşında Ermenistan’a tam destek verdiler. Savaştan sonra Ermenistan’a hem silah yardımı yaptılar hem de uygun fiyatlarla silah sattılar.

Nasıl ki birbirleriyle savaşan Rusya ve Ukrayna ile iyi ilişkilere sahipsek Hindistan ve Pakistan’la da benzer pozisyona gelmeliyiz. Bu düşüncemize ‘’Pakistan’la çok yakınız, kardeşiz’’ savıyla itirazlar olacaktır. Bosna ile Kosova ile de çok yakınız. Bence Pakistan’a olduğumuzdan daha yakınız daha da yakınlaşmalıyız. Ama bu yakınlık Sırbistan’la ilişkilerimizin bozulmasına neden olmuyor. Bilakis Sırplar hem Bosna ile hem de Kosova ile yaşadıkları sorunlarda Türkiye’nin arabulucu olmasını istediler. ABD ve AB’ye değil Türkiye’ye güvendiler.

Somali ile ne kadar yakın olduğumuz tartışılamaz. Ama Etiyopya, Somali ile anlaşmazlığında Ankara’nın arabulucu ve hakem olmasına rıza gösterdi. Yıllarca savaşan iki devletin yetkilileri barış anlaşmasını Erdoğan’ın önünde ve birbirlerine güvenmediklerinden Türkiye’nin kefaletiyle imzaladılar. Hem de Etiyopya’nın Hristiyan olmasına rağmen.

Türk dış politikasının Hindistan açılımına ihtiyacı var. Hindistan’la ilişkilerimizi iyileştirmeliyiz. Hintliler yüksek teknoloji, bilgisayar ve dijital teknolojide çok ileri. Öncelikle ekonomik ilişkilere öncelik vermeliyiz. Hindistan zihinlerde fakir bir ülke olarak canlanıyor ama 400 milyon yani Avrupa’nın nüfusu kadar Hintli varlıklı. Her yıl 200 milyonu aşkın Hintli turist olarak yurtdışına gidiyor. Bunun 5 milyonunu ülkemize çeksek fena mı olur? Hint lobisi Amerika’da Yahudi lobisinden sonra en güçlü lobi. İngiltere’de ise Yahudilerden de etkili. Neden karşımıza alalım?

Uluslararası hukuka göre sınırları aşan sular üzerinde bütün kıyıdaş ülkelerin hakları var. Suların adil bölüşülmesi ve yukarıdaki ülkenin herhangi bir nedenle haklı bile olsa suları kesme hakkının olmaması temel prensipler. Bu kuralların hem yanlış hem de ülkemizin menfaatlerine aykırı olduğunu düşünüyorum. Topraktan çıkan petrol ve gazın astronomik fiyatlarla satılırken suyun bedava olması haksızlık. ‘’Petrol ve gazın çıkarılmasının maliyeti var, su kendiliğinden yüzeye çıkıyor ve akıyor’’ denilebilir. Petrolün varil maliyeti Suudi Arabistan’da 1, Libya’da 2, Azerbaycan’da 5 Kazakistan’da 10 dolar. Satış fiyatı bugün 65 dolar. Geçen ay 75 dolardı. 165 doları aştığı zamanlar oldu. Petrol bu fiyatlara satılırken su neden bedava olsun?

Elbette yukarıdaki devletin suyu kesme yani komşusunu susuz bırakma hakkı olmamalı. Ama suyun bir fiyatı olmalı ve alan gönderene ödemeli. Önerim emrivaki yapmak değil. Aleyhimize olan bu kuralın değiştirilmesi için inisiyatif almak, lobi yapmak ve BM nezdinde girişimlerde bulunmak. Su ücretli olursa israfta azalır.

Kardeş Pakistan’ın bu süreçten güçlenerek çıkması ve bu başarı da Türk silahlarının da pay sahibi olması Türkiye’nin imajını güçlendirdi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Alparslan Güler Arşivi

Türkleri Alevi ve Şii Yapan Padişah

08 Mayıs 2025 Perşembe 11:03